Boşuna mı okuduk?

Okuduğunuz bölümde aldığınız derslerin çoğunun doğrudan kazanımları işinize yaramayacak. Maalesef bu çoğunluğun içinde hangi dersler olduğunu bilmiyoruz; kariyer yolculuğunuzun seyrine göre değişecek. Diğer taraftan, aldığınız hemen her dersin dolaylı kazanımları olacak ve bu dolaylı kazanımlar size seviye atlatacak.

Lisans eğitimim sırasında aldığım derslerden birinde, başarılı olmak için üstesinden gelinmesi gereken iki güçlük bulunuyordu:

• İlk güçlük öğretim üyesi tarafından sunulan ders notlarının düzeni ile ilgiliydi. Bir öğrenci ders notlarında yazan her şeyi tam olarak öğrense bile sınavdan en fazla 60 alırdı. Çünkü geri kalan 40 puanlık kısmı da yapabilmek için tüm derslerde dikkatlice öğretim üyesini dinlemek ve ders notlarındaki eksikleri tamamlamak gerekirdi. Ancak bunu yapmak hiç kolay değildi. Bu ders, doğası gereği uygulamalı olmayan, öğretim üyesinin anlattığı ve öğrencinin dinlediği bir dersti. Haftada peş peşe üç saat şeklinde programlanan bu dersin başından sonuna kadar dik durabilmek için antrenmanlı olmak gerekiyordu.
• İkinci güçlük ise yalnızlıktı. Eğer derste dikkatiniz bir süreliğine dağılır da kaçırdığınız bir 10 dakika olursa, o 10 dakikada öğretim üyesinin anlattıklarını dinlemiş ve ders notlarındaki eksikleri gidermiş kimseyi bulamazdınız. Eğer sende yoksa kimsede yok!

Her dersin doğrudan ve dolaylı kazanımları vardır. O dersin doğrudan kazanımları benim hiçbir işime yaramıyor; hatta dersin konu başlıklarını dahi hatırlamıyorum. Ama bakın hangi dolaylı kazanımları elde ettim.

• Bir işi yapmak benim bir hedefe ulaşmamı sağlayacaksa, o işi yapmayı hiç istemesem de dikkatli bir şekilde yapabilirim. Öyle ki, dışarıdan izleyen biri benim o işi yapmayı çok sevdiğimi sanar. Öğrencilerime hep söylerim: Her projenin yapmaktan hoşlanacağınız iş paketleri olacağı gibi sizi sıkacak iş paketleri de olacaktır. Diğer taraftan, bir projenin meyvelerini toplayabilmek için tüm iş paketlerini tamamlamak gerekir. Sıkıcı iş paketleri bizim işimiz! Bir yandan bu iş paketleri üzerinde deli gibi seviyormuşçasına çalışırken, bir yandan da ne kadar sıkıcı oldukları işe ilgili şakalar yapar ve gülüşürüz.
• Eğer bir işi tamamlayabilmek için insanların yardımına ihtiyacınız varsa, bilin ki, o iş büyük olasılıkla tamamlanamayacaktır. Çünkü hedefi sizinle aynı olan insanlar onlardan önce hedefe ulaşmanızı istemediklerinden ve hedefi sizinle aynı olmayan insanlar da yardım istediğiniz konu ile ilgili bir hazırlıkları olmadıklarından yardımcı ol(a)mazlar. Beklentinizin gerçekleşebilmesi için oluşma olasılığı çok düşük olan bir simbiyotik ortam gereklidir. Bu sebeple öğrencilerimle işlerimizi “dışarıdan yardıma ihtiyaç duymayacak şekilde” programlarız.

Hulâsa, boşuna okumadık. Mezun olduğu bölüm ile doğrudan ilgili işler yapmayan biri, çoğunlukla, o bölümde edindiği dolaylı kazanımlar sayesinde güncel işlerini yürütebiliyordur.

Yüz yüze görüşemiyoruz; biraz aşağıya yorum tıkırdayın da bari sohbet ediyormuş gibi olalım. Var mı doğrudan kazanımları işinize yaramayan ama dolaylı kazanımlarından faydalandığınız dersler? O derslerden neler öğrendiniz? Dersin ve yürütücüsünün adını vermeden yazın ama 😀