İçeriğe geç

Sabah bana derdini anlat akşam başkalarıyla gül eğlen

Hayatta herkes farklı zorluklarla mücadele ediyor. Birinin gündemindeki en büyük dert, bir diğeri için önemsiz olabiliyor. Burada “kimin derdi daha büyük” kavgası yapmayacağız. Bu yazıda sadece “dert anlatmak ve dinlemek” başlığına odaklanacağız.

Çok sayıda insan tanırım; ve insanlar benimle dertlerini paylaşmayı severler. Bir insanın dinlememesi gerektiği kadar fazla dert dinlemiş biri olarak dert anlatma sebeplerini iki sınıfa ayırıyorum. Bir derdi anlatma sebebinizi aşağıdaki iki sınıftan birine sokamıyorsanız o derdi hiç anlatmayın; çünkü konuşmanın sonunda hem elinize bir şey geçmez hem de dinleyeni üzersiniz.

  1. Derdinin çözümü için yardım istemek
  2. Derdini paylaşıp biraz rahatlamak

Dertler insan zihnini çeşitli seviyelerde meşgul eder; meşguliyetin seviyesi, derdin ağırlığına ve insanın dertler ile başa çıkabilme kapasitesine göre değişir. Ben, dertlerin insanda oluşturabileceği halleri üç sınıfa ayırıyorum.

  1. Derdin ağırlığı sebebiyle sık sık düşüncelere dalmak veya hayati önem taşıyan eylemleri (yemek ve uyumak gibi) bazen atlamak
  2. Genel olarak keyifsiz olmak ancak yukarıdaki maddede söz edilen halleri yaşamadan hayata devam edebilmek
  3. Arada bir derdin akla gelmesi ancak gündelik hayatı etkilememesi

Dertler, dinleyen kişi üzerinde de bir duygusal yük oluşturur. Biraz rahatlamak veya sadece bir sohbet başlatmak için gündelik hayatınızı etkilemeyen bir derdi başkasına anlatmamanızı öneririm. Yazının başında söylediğim gibi insanlar benimle dertlerini paylaşmayı severler. “Size bir şey anlatacağım; anlatmazsam patlarım; rahatlamaya ihtiyacım var” diyerek bana yüklenip rahatlamak istediğini açıkça söyleyen de oldu, öğleden önce 2 saat (gerçekten 2 saat) bana dert anlatıp akşam sosyal medyada eğlence ve dans videosu paylaşan da…

Yeni uygulamaya başladığım bir yöntem ile kendimi koruyorum. Aile üyeleri haricindeki birinin benimle derdini paylaşmaya başladığını anladığım anda hemen dert anlatma sebebinin sınıfını (SS) ve derdin oluşturduğu hallerin sınıfını (HS) belirliyorum. SS=1 ve HS=1 değilse nazikçe konuyu değiştirmesini istiyorum; sadece çözümüne yardım edebileceğim ve yıkıcı olan dertleri dinleyebilmeye enerjim kaldı.

Sizde durumlar nasıl? Size de çok dert anlatırlar mı? Dinlediğiniz dertlerin duygusal yükü ile nasıl başa çıkıyorsunuz? Uzun süren bir dert dinleme seansından hemen sonra size dert anlatan kişinin eğlendiğine şahit oldunuz mu?

1

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir